Kapsamlı ve Kişiselleştirilmiş Sağlık ve Güzellik Çözümleri

Ekim işlemi donör bölgedeki greftlerin ekim için uygun olan bölgeye nakil edilmesine verilen genel isimdir. Nakil işlemi greft adı verdiğimiz kıl köklerinin bir araya gelip oluşturduğu doku bütünüdür. Ekim işlemi yapılırken, bu greftler tekli ve çoklu olarak ayrıştırılır. Ayrıştırılan greftler, uygun bölgeye nakil edilir. Dünya genelinde belirlenen %10’luk fire oranı dışında dökülme yaşanmaz. Ekim işlemi; Saç Ekimi, Sakal ve Bıyık Ekimi, Kaş Ekimi, Favori Ekimi ve Skar Doku Ekimi olmak üzere 6 farklı alana uygulanabilir.EKİM İŞLEMİ KİMLERE YAPILMAMALIDIR? ● Ciddi Sağlık Komplikasyonları Olan Kişilere;Ciddi sağlık problemlerine sahip olan kişilere ekim uygulamaları yapılmamaktadır. Özellikle kişinin kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi hastalıkları var ise bu hastalar için ekim uygulaması yapılmamaktadır. Ekim işlemini yapacak olan uzmanlar ciddi sağlık komplikasyonları olan kişiler için işlem öncesinde çeşitli testler ve muayeneler ile süreci kontrol etmektedir. Kalp ve şeker hastaları için ekim işlemi öncesinde, uzmanlar kan tahlilleri ile birlikte çeşitli tetkikler yapmak ve mutlaka hastalığın uzman doktoru tarafından onay yazısı almak zorundadırlar. ● Anesteziye Tepki Veren Kişilere;Ekim uygulamalarında hangi teknik kullanılırsa kullanılsın genellikle lokal anestezi uygulanmaktadır. Bu tür hastalarda genel anestezi tercih edilebilir. Fakat ekim yaptıracak olan hasta genel anesteziye de tepki veriyorsa, ekim işlemi kesinlikle yapılmamaktadır. Anesteziye karşı oluşan tepki biliniyor ise uzmana bu konuda bilgi verilmelidir. Sadece anesteziye tepki veren kişiler için değil hiçbir şekilde anestezi almasına müsaade edilmeyen kişilere de ekim işlemlerinin hiçbiri uygulanmamalıdır. ● Kan Yoluyla Bulaşan Hastalığı Olan Kişilere;Ekim işlemleri yapılacak olan kişiler içerisinde kan yoluyla bulaşan hastalığı sahip kişiler de yer almaktadır. Hepatit B hastalığına sahip olan kişilerin gerekli tedbirler alınarak ekim işlemi yapılabilir. Özellikle bu hastalık grubu içerisinde olan kişilere yapılacak olan ekim uygulamasının steril ve özel olarak düzenlenmiş bir ortam olmasına dikkat edilmelidir. Fakat HIV ve Hepatit C gibi hastalıklara sahip olan kişilere ekim uygulamaları kesinlikle yapılmamaktadır. Bunların dışında kalan ve kan yolu ile bulaşan hastalıkları taşıyan kişilere ekim uygulamalarının herhangi biri kesinlikle uygulanmamaktadır. ● Hemofili Hastalarına;Hemofili, kanın gerektiği gibi pıhtılaşmaması sonucu kanamanın durmaması ya da geç durması ile kendini belli eden kalıtsal bir hastalıktır. Yapılan ekim işleminde, kanama olacağından işlem sonrasında greftlerin tutunmasını ve iyileşme süresini kanın pıhtılaşması sağlamaktadır. Kanın pıhtılaşmaması büyük bir faktör olduğu için, hemofili hastalarına ekim yapılmamalıdır. ● Yeteri Kadar Donörü Olmayan Kişilere;Donör bölgesi yeterli olmayan kişilere ekim işlemi uygulanmamaktadır. Donör bölgesinde bulunan greftlerin yeteri kadar olmaması durumunda ekim uygulaması yapılmamalıdır. Ekim işleminin istenilen sonucu vermesi ve başarılı olabilmesi için, donör bölgesinin ekim yapılacak bölgeyi desteklemesi gerekmektedir.Eğer donör bölgedeki bulunan greftler uygun kalitede veya yeteri kadar değil ise vücudun belirli diğer bölgelerinden de (sakal, göğüs, kol ve bacak) greft elde edilerek ekim işlemi yapılabilir. Ekim Süreci Nasıl İlerler?Ekimi yaptıracak kişinin, öncelikle uzman tarafından yapılan muayenesi sonucu eğer ekime uygun ise işlemin yapılacağı gün belirlenir. Kan tahlilleri yapılır. Planlanan tarih itibari ile hastanın uyması gereken bazı durumlar vardır.Bu durumlar şunlardır;●  Alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı varsa işlem tarihinden en az 7 gün önce ara verilmelidir.●  Eğer sigara içiliyorsa işlem tarihinden 7 gün öncesinde azaltılmalı, mümkünse hiç içilmemelidir.●  Aspirin, ginseng, B ve E vitamini gibi kan sulandırıcı etkisi olan ilaç, multivitamin ve bitkisel destekli ürün, bitki çayı çeşitleri, kiraz ve tropikal meyve gibi besinleri işlem tarihinden en az 7-10 gün öncesinde kullanılması / tüketilmesi kesinlikle bırakılmalıdır.●  İşlem gününden önce, herhangi bir rahatsızlık ya da kullanılan herhangi bir ilaç var ise bu konu ile ilgili uzman personele ya da hekime bilgi verilmelidir.●  İşlem gününden 1 gün öncesinde en az 8 saatlik uyku alınmalıdır.●  İşlem gününden 1 gün öncesinde ya da işlem günü sabahında kesinlikle duş alınması tavsiye edilir. Çünkü işlem yapıldıktan sonra işlem bölgesi 3 gün süresince su ile temas etmemelidir.●  İşlem yapılmadan önce besin değeri yüksek ürünler içeren bir kahvaltı yapılmalıdır. (Ceviz, incir, haşlanmış yumurta, tam buğday ekmeği gibi...)●  İşlem günü hava yağışlı ise şemsiye bulundurulmalıdır. Elbise ya da montunuzun kapşon kısmı kesinlikle kullanılmamalıdır. ★ Ekim İşleminden Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?Ekim işlemi bittikten sonra, hastanın genel kontrolleri yapılır. Yapılan kontroller sonrasında hastanın dikkat etmesi gerekenler anlatılır;●  İşlemden sonraki 2 gün herhangi bir iş yapılmamalı, işe gidilmemeli ve istirahat edilmelidir. Mümkün olduğu kadar (mümkünse tüm gün) sırt üstü dinlenerek geçirilmesi, yüz bölgesinde şişlik olmasını engelleyecektir. Eğer 2 gün sonrasında şişlik oluştuysa 3-4 gün içinde geçecektir, endişe edilmemelidir. Oluşan şişliğin sağlık açısından herhangi bir zararı yoktur, sadece görüntü açısından sizi rahatsız edebilir.●  İşlemden sonraki 3. gün yıkama yapılması gerekir.●  Ekilen bölgedeki kabukların temizlenme süresi 7 gündür. 10 gün sonrasında ekilen greftler dökülmeye başlar ve 3. aydan sonra ekilen greftler çıkmaya başlar. Greftlerin tamamının çıkması ön bölgede 1 yıl, tepe bölgesinde 1,5 yıl kadar bir süreyi bulmaktadır.●  İlk 1 hafta ekim yapılan bölgeyi hiçbir yere çarpmamaya dikkat edilmelidir. Ekim yapılan bölgenin bir darbe alması ya da bir yere sürtmesi köklerin dışarı çıkmasına sebep olmaktadır. Özellikle arabaya binerken ve inerken çok dikkatli olunmalıdır.●  İşlemden hemen sonra eğer yolculuğa çıkılacaksa mutlaka boyundan geçmeli seyahat yastığı bulundurulmalıdır. Kafanızı kesinlikle cama ya da başka bir yere yaslayarak yolculuk etmemelisiniz. Uçak ile seyahat edecekseniz 1 gün dinlenmeniz tavsiye edilmektedir.●  İşlemden sonra antibiyotik ve/veya ağrı kesici ilaçlar kullanabilme ihtimali olduğundan dolayı 1 hafta süresince alkol kullanmamalısınız. İhtiyaç durumunda verilen ilaçlar tarif edildiği şekilde, düzenli olarak kullanılmalıdır.●  İşlemden sonraki 1 hafta süresince cinsel ilişkiye girilmemelidir.●  İşlemden sonraki 1 hafta süresince zorlanılacak, terlemeye sebep olacak ağır işler ve kardiyo, yürüyüş de dâhil olmak üzere hiçbir ağır ya da hafif spor yapılmamalıdır.●  İşlemden sonraki 1 hafta süresince önden açılır gömlek, hırka gibi kıyafetler giyilmeli, dar yakalı ya da boğazlı kıyafetler giyilmemelidir.●  Yatış pozisyonu ilk 1 hafta sırt üstü olmalıdır. Tepe bölgesine ekim yapıldı ise, ense bölgesi bir yolcu yastığı ile ya da havluyu rulo yaparak desteklenebilir ve tepe bölgesindeki ekilen saçların yastığa sürtünme riskini ortadan kaldırmalıdır.●  İlk yıkama işleminin polikliniğimizde uzman personel tarafından yapılması gerekmektedir.●  Ekimden 1 hafta sonra klinikte temizleme işlemi yapılacaktır. (Temizleme işleminin klinikte olması zorunlu değildir. Bu işlem için uzman kişiden temizleme videosunu talep edip, size tarif edildiği şekilde, bir kişinin yardımı ile evinizde de yapabilirsiniz.)●  Temizlemeye gelmeden önce her saat başı tekrarlamak üzere 8 saat öncesinden saatte bir olacak şekilde losyon sürülmelidir. Bu işlem sürülen bir önceki losyon temizlenmeden tekrar üzerine uygulama yapılacaktır. 8. saat sonunda son losyon uygulaması yapılıp, ekim bölgesi saç ise streç film ile sarılmalı, daha sonra klinikte temizleme işlemi gerçekleştirilmelidir.●  7. günden sonra ekim bölgesi parmak uçları ile ovalayarak yıkanmalıdır.●  3 ay süresince kesinlikle sauna, buhar odası, hamam ya da solaryuma girilmemelidir.●  1 ay süresince güneş altında uzun süreli kalmamalı ya da bronzlaşma amaçlı güneşlenilmemelidir.●  15 gün süresince yağmur, dolu gibi hava koşullarına maruz kalınmamalıdır. (Kış aylarında iseniz yanınızda sürekli şemsiye bulundurmaya özen gösterilmelidir.)●  1 ay süresince vücut geliştirme, voleybol, basketbol vb. ağır sporlar ve 3 ay süresince savunma sporları yapılmamalıdır.●  1 ay süresince futbol oynanmamalı, 3 ay süre topa kafa ile vurulmamalıdır.●  Ekim yapılan bölge 1 yıl boyunca sadece makas ile traş edilmelidir. Donör bölgesi makine ile traş edilebilir.●  İlk 6 ay ekim yapılan bölgeyi boyanmamalıdır.●  Kök alınan bölgede yanma, ağrı hissi azalarak 1 ile 3 haftaya kadar tamamen geçecektir.●  Saç köklerini havasız bırakacağından ve saç sağlığı açısından zararlı olacağından dolayı hiçbir zaman uzun saatler şapka takılmamalıdır.●  İşlemden sonraki 1 yıl içerisinde her 3 ayda bir kliniğe kontrole gidilmeli, gidilemiyorsa fotoğraf çekip gönderilmesi işlemin takibi için önemlidir.●  Ekim işleminden sonra karşılaşılabilecek herhangi bir problem ya da aklınıza takılan sorularla ilgili muhakkak ekim yaptırdığınız kurumun uzman personeline danışmalısınız. Yapılan işlem konusunda bilgisi olmayan bir kişi sizi yanlış yönlendirebilir, işleminizi olumsuz etkileyecek önerilerde bulunabilir. ★ EKİM İŞLEMİ AŞAMALARI ;Anestezi işlemiDonör alım işlemiKanal açma işlemiDonör nakil (ekim işlemi) ANESTEZİ İŞLEMİÖncelikle verimli greftlerin alınacağı bölge sonrasında da transferin yapılacağı alan lokal anestezi yöntemi ile uyuşturulur. Enjeksiyon ile uygulanır ve iğnenin deriye teması sırasında duyulacak acıdan başka hiçbir şey hissedilmez. Micro iğneler yardımıyla bölgenin alım işlemine hazır hale getirilmesi için yapılan uyuşturma işlemidir. DONÖR ALMA İŞLEMİGenetik olarak dökülmemeye kodlanmış ve anestezi işlemi uygulanmış olan bölge, micro motorlar sayesinde kıl yapısına uygun uçlar kullanılarak tek tek belirlenir ve belirlenen greftler, pensetler yardımıyla toplanır. Donör alma işlemi uzun saça da uygulanabilir. Fakat işlem süreci ve konforu açısından daha uzun süren bir işlem olduğu için saçların tıraş edilmesi işlem süresini kısaltacağından fire oranını minimuma indirir. Dönor olarak kullanılacak olan bölge ense bölgesinde bulunan greftlerin yeterli olmaması durumunda sakaldan yada göğüsten destekle alınabilir. Toplanan greftler, hazırlanan bekleme solüsyonlarında ve uygun soğuklukta bekletilir. Greftlerin dışarıda bekleme süresi solüsyonun yapısına göre belirlenir. Bu solüsyonlar, greftin yapısını ve özelliğini bozmaz. Greftler toplandıktan sonra maksimum 4 saat içerisinde ekilmelidir. KANAL AÇMA İŞLEMİEkim işleminde, alınan donörlerin yerlerini belirlemekte (kanal açımında) geliştirilmiş ve günümüzde yaygın olarak kullanılan 4 sistem vardır. Bunlar;- Slit : Ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılan yöntem Slit Tekniğidir. Kanalları açmak için kullanılan ince kesicilere Slit denir. Greftler, ekim yapılacak bölgedeki doku boyuna, inceliğine ve uzunluğuna göre ekim alanında açılan ince düz kesi ile hazırlanan kanallar içine ekilir. Slit tekniğindeki kesiciler, kalın kesiciler olmadığı için ekim yapılacak bölgedeki sıklık, açı ve ekim yönü rahatlıkla ayarlanabilir. Slit yönteminde kullanılan kesiciler, çeliktir. Bu kesiciler portegü ve slit tutucular ile kullanılır.- Safir : Safir uç ile açılan kanal bir teknik değil, kanal açarken uygulanan bir inovasyondur. Uygulama aşaması ekim yapılacak bölgeye greftlerin yerleştirilmesi için küçük kesileri oluşturmayı sağlar. Fakat safir adı verilen uçlar cam benzeri kırılmaz değerli bir maddeden yapılır ve standarttır. Bu madde minimal düzeyde kabuklanma oluşumu ve daha hızlı iyileşme sağlar.- DHI : Yapılan işleme doğrudan saç ekimi dediyebiliriz. Bu yöntem kıl yapısı ve dokusuna uygun uçlar belirledikten sonra Choi İmplanter denilen medikal kalemlerinin içine yerleştirilen kıl köklerinin kanal açmaya gerek duymaksızın ekilme işlemidir. DHI işlemi tamamen dökülmüş olan bölgeye yapıldığı gibi, dökülmenin az olduğu ya da seyrelmenin olduğu bölgeye tıraşsız olarakta yapılabilen bir işlemdir. Bu işlemde iğne uçlarına benzeyen yuvarlak uçlar kullanılır. Kullanılan kalemlerin tamamı doku uzunluğuna ve kısalığına göre içerisindeki mekanizma sayesinde rahatlıkla ayarlanabilir. İyileşme süreci kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Maksimum 7 gün içerisinde ekilen bölgedeki kabuklar temizlenebilir. DHI işleminde greft yapısına göre tekli greftler için farklı çoklu greftler için farklı uç kullanılması işlemin konforunu artırır ve süresini hızlandırır.- Perkutan :Bu yöntem iğne uçlarına benzer uçlardan oluşan kanal açma yöntemidir. Perkutan yönteminde kullanılan donör bölge, saçtan sakaldan yada göğüsten alınan kıl köklerinden tercih edilebilir. Ekim yapılacak olan işlem bölgesi saç, sakal, bıyık yada kaş bölgesi olabilir. Perkutan yönteminde kanallar safir veya slit yöntemindeki gibi kesiler şeklinde değil daha çok DHI yönteminde kullanılan uçlar gibi yuvarlak şeklindedir.Bölgenin saçlı yada saçsız olması yapılan işlemin kalitesini etkilemez fakat kanalların ve saçların daha sıkı olmasını sağlamak için ekim bölgesi traş edilmelidir.

Saç ekimi, kişinin güçlü ve genetik olarak dökülmeyen ense bölgesinden yada ense bölgesinin yetersiz veya zayıf kaldığı durumlarda sakal ve göğüsten alınan donörlerin steril ve ameliyathane ortamında saçsız bölgeye aktarılma işlemidir. Bu işlem genetik sebepler, stres ve bazı hastalıklardan kaynaklanan dökülmelere çözüm olarak yapılan bir işlemdir. Kadınların yaşadığı metabolik değişimler, beslenme bozuklukları, aşırı kilo alma/verme, ilaç kullanımı ve ağır tedavilerden kaynaklanan sebepler de kalıcı saç dökülmesi yaşarlar. Bunların çözümünü ararken piyasadaki bazı bitkisel ve kimyasal ilaçlar, kürler, şampuan, losyonlar ve serumlar gibi birçok şey denenebiliyor. Bu şekilde çözüm aramak yerine, ilerleyen teknoloji sayesinde tamamen kalıcı ve sonuçları tıbbi açıdan kanıtlanmış saç ekimi yöntemlerini tercih edebilirsiniz. Daha çok erkek hastaların tercih ettiği bu işlem, kadınlara da uzman tarafından yapılan planlamalar doğrultusunda uygulanabilir. Aslında sanıldığı gibi saçın dökülmesi ya da dökülmemesi deri ya da belli bir bölge ile ilgili değil, saç köküyle alakalıdır. Saç dökülmesinde sık karşılaşılan sebeplerden birisi de kan değerlerindeki eksikliklerdir. Saç ekimi yaptırmadan önce bu değerlerin ölçülmesi ve eksiklik varsa bu değerlerin normale dönmesi için öncelikle gerekli tedavilerin uygulanmasının ardından saç ekimi operasyonuna karar verilmesi gerekmektedir. Sanılanın aksine planlama doğrultusunda, hastanın mevcut olan açıklığı iki seans ve üzeri olarak belirlendi ise bu işlemin ilk iki seansı iki gün arka arkaya yapılabilir. 3. ve 4. seanslar gerekiyorsa donör bölgesi ve ekim bölgesinin iyileşmesi göz önüne alınarak 12 ile 15 aylık süreç sonrasında yapılabilir. Bu işlem uzman tarafından yapılıyor ise iyileşme sürecinde gecikme ve doku hasarı söz konusu olmaz.

Skar Doku; Onarım dokusu olarak tabir edilen dokulardır. Bu dokular kaza sonucu, yara, yanıklar ve ameliyat sonrası dikiş izlerini onarmak için hücrelerin bir araya gelerek oluşturduğu ve kan akışının diğer dokulara göre daha az olduğu bölgelerdir. Skar doku ekiminde bölgenin analizi çok iyi yapılmalıdır. Skar dokular normal dokulara göre yıpranmış olduğundan operasyon öncesinde yağ enjeksiyonu gerekebilir. Analiz edilen bölge için ihtiyaç duyuluyorsa yağ enjeksiyonu yapıldıktan sonra ekim yapmak, işlemi daha verimli hale getirir. Eğer yağ enjeksiyonu yapılmasına gerek duyulmuyorsa, ekim yapılacak bölgenin şişkinlik, gamzelenme ya da dokuda ezilme gibi durumlar var ise uygun yöntem uzman tarafından belirlenir. İşlem bu durumlar göz önünde bulundurularak dokunun kalınlığı ve greftlerin yapısına göre uygun işlem yapılmalıdır. Hafif yada çok ağır travmatik bölgelere göre işlemin süresi ve fire oranı değişiklik gösterebilir. Skar doku ekimi, skar dokunun iyileşmesini sağlamaz, bu işlem skar dokuyu kamufle etmek için uygulanır.

Sakal ve saç birleşiminde oluşan boşlukların doldurulması işlemidir. Kişinin genetik olarak dökülmeyen bölgesinden alınan donörlerin uygun bölgeye aktarılması işlemidir. Bu işlemde alınan donörler, ayrıştırılır. Saça yakın olan bölgeye ekilecek olan greftler saç yapısına uygun olacak şekilde daha ince, sakala yakın olan bölgeye ekilecek greftlerinde sakal yapısına uygun olacak şekilde daha kalın olması gerekir.Bu yüzden seçilen donör bölgesi hem ince saçların bulunduğu kulak arkası ve ense bölgesinden hemde kalın saçların bulunduğu ense üstündeki bölgeden alınmalıdır. Bu bölgedeki saç yönleri ve açıları çok iyi analiz edilmelidir. Saç ve sakal birleşimi işlem yapıldığı belli olmayacak şekilde açısı, yönü ve greft kalınlığı uygun yöntemlerle (DHI, Slit ya da Safir) yapılmalıdır. Favori bölgesi ekimi uzun süre alan bir işlem değildir. Fire oranı düşüktür.

İşlem yaptıracak kişinin kendi yağ dokusundan alınan kök hücrelerin ekim yapılacak bölgeye enjekte edilmesi, saç ekimi işleminin daha verimli hale gelmesini sağlar. Organik saç ekiminde yağ alınması için tercih edilen bölge genelde karın bölgesidir. Yağ alma ve enjeksiyon işlemleri, işinde uzman cerrahlar tarafından yapılır. Yağ enjeksiyonu yapılmadan önce ekim işlemini yapacak uzman personel, ekim bölgesini belirler ve yağ enjeksiyonunu yapacak olan cerraha bilgi verir. Bu yönlendirme doğrultusunda maksimum 1 saat süren yağ alma ve enjekte işlemi yapılır. Yağ enjeksiyonu yapıldıktan sonra cerrahın uygun gördüğü süre sonrasında uzman personel tarafından ekim işlemi yapılır. Organik saç ekiminde, işlem süresi değişiklik göstermez. Fire oranı minimaldir. Kişinin kendisinden alınan yağ dokusu söz konusu olduğu için herhangi bir alerjik reaksiyon söz konusu değildir. Yağ enjeksiyonu ekim bölgesine yapılabileceği gibi işlem öncesi uzman tarafından uygun görüldü ise donör bölgesine de uygulanabilir. Güvenli ve konforlu bir işlemdir.

Kök hücre, kişinin kendi doku ve organlarını oluşturan en küçük yapı taşlarına verilen genel isimdir. Kök hücre uygulaması güvenli bir uygulamadır. Bu uygulama cilt, skar doku ve güçsüzleşmiş saç tellerinin kalınlaşması için çoğunlukla tercih edilen bir uygulamadır. Kök hücreler dokuların iyileşimlerini hızlandırır bu nedenle saç ekimi uygulamalarında destekleyici olarak kullanılır. Saç ekimi işleminde kök hücre, saç ekim uygulaması bittikten sonra iyileşimi hızlandırmak adına ekim bölgesine enjekte edilebileceği gibi aynı zaman da çıkarılan greftlerin bekletildiği sıvıya destekleyici olarak koyulduğunda yaşam sürelerini arttırdığı görülmüştür. Bu nedenle kök hücre destekli saç ekimi işlemlerinde  yapılan işlemin konforu artar ve süreç hızlandırılır. Kök hücre işlemi saç ekiminden sonra ki dönemlerde de kişinin saç yapısına göre uzman personelin belirlediği  periyotlarda uygulanabilir.

Diş hekimliği, ağız, dişler ve diş etleri ile ilgili sağlık sorunlarının teşhis, tedavi ve önlenmesi ile ilgilenen bir tıp alanıdır. Diş hekimleri, ağız sağlığını korumak ve hastalıkları yönetmek için çeşitli klinik ve cerrahi prosedürler uygular. Diş hekimliği, hem genel ağız sağlığı hem de estetik diş tedavileri açısından geniş bir yelpazeyi kapsar.Ortalama bir diş hekimliği pratiğinde aşağıdaki alanlar bulunur:Diş Çürükleri ve Dolgu İşlemleri: Diş çürükleri, diş minesinin bozulmasına yol açar ve dişin iç kısmına zarar verebilir. Diş hekimleri, çürüyen kısmı temizleyip dolgu malzemesi ile doldurarak dişi onarır.Diş Eti Hastalıkları: Diş eti hastalıkları, diş etlerinin iltihaplanması ve enfeksiyonlarıyla karakterizedir. Diş hekimleri, bu tür hastalıkları tedavi etmek için temizleme, kök planlama ve gerektiğinde cerrahi müdahale yapar.Kanal Tedavisi: Dişin içinde bulunan pulpa (sinir ve damarlar) enfekte olduğunda veya zarar gördüğünde, kanal tedavisi yapılır. Bu işlem, enfekte dokuyu temizleyip dişi kurtarmayı amaçlar.Diş Çekimi: Dişler, çeşitli nedenlerle çekilmesi gereken durumlarda olabilir. Diş hekimleri, gerektiğinde dişi güvenli bir şekilde çeker ve iyileşme sürecinde hastalarına rehberlik eder.Estetik Diş Hekimliği: Estetik diş hekimliği, dişlerin görünümünü iyileştirmeye yönelik işlemleri içerir. Diş beyazlatma, kompozit veneer (doğal diş renginde kaplama), porselen veneer (seramik kaplama), zirkonyum kaplama, e.max kaplama ve diş düzeltme gibi estetik tedaviler bu kategoriye girer. Zirkonyum kaplama, yüksek dayanıklılık ve estetik görünüm sağlarken, e.max kaplama doğal dişlerin görünümünü taklit eden şeffaf ve dayanıklı bir kaplama türüdür.Ağız Hijyeni ve Koruma: Diş hekimleri, ağız hijyenini korumak ve hastalıkları önlemek için düzenli temizlik ve bakım tavsiyeleri verir. Ayrıca ağız koruyucular ve diş ipi kullanımı gibi günlük bakım alışkanlıkları hakkında eğitim sağlar.Diş hekimliği, bireylerin ağız ve diş sağlığını koruyarak genel yaşam kalitelerini artırmayı amaçlar. Bu alandaki profesyoneller, bireylerin diş sağlığına yönelik ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş tedavi planları oluşturarak, en iyi sonuçları elde etmeye çalışır.

Medikal estetik, cilt sağlığını ve görünümünü iyileştirmeyi amaçlayan tıbbi ve kozmetik prosedürlerin uygulandığı bir sağlık alanıdır. Bu alan, yaşlanma belirtilerinin azaltılması, cilt kusurlarının düzeltilmesi ve genel estetik görünümün geliştirilmesi için çeşitli modern teknikleri kullanır. Medikal estetik uygulamaları, genellikle minimal invaziv veya non-invaziv yöntemlerle gerçekleştirilir ve hasta konforunu ön planda tutar.Medikal estetiğin başlıca uygulama alanları şunlardır:Kırışıklık Enjeksiyonu: Botulinum toksini içerikli bu tedavi, yüz kaslarını geçici olarak gevşeterek kırışıklıkların ve ince çizgilerin görünümünü azaltır. En çok alın, kaş arası ve göz çevresindeki kırışıklıkların tedavisinde kullanılır.Dermal Dolgular: Hyaluronik asit, kalsiyum hidroksiapatit gibi maddelerle yapılan dermal dolgu uygulamaları, cilt altına enjekte edilerek hacim kaybını giderir, kırışıklıkları düzeltir ve ciltte genç bir görünüm sağlar. Dudak dolguları ve yüz kontur düzeltmeleri gibi işlemler bu kategoriye girer.Lazer Tedavileri: Cilt lekeleri, kırışıklıklar, akne izleri ve diğer cilt problemlerinin tedavisinde kullanılan lazerler, cilt yüzeyini yenileyerek daha pürüzsüz ve homojen bir cilt tonu sağlar. CO2 lazer, Erbium lazer ve IPL (Intense Pulsed Light) gibi farklı lazer türleri mevcuttur.Kimyasal Peelingler: Cilt yüzeyinin üst tabakasının kimyasal solüsyonlarla soyulmasını içeren bu tedavi, cilt rengini düzeltir, akne izlerini ve yaşlanma belirtilerini azaltır. Hafif, orta ve derin peelingler olmak üzere farklı derinliklerde uygulanabilir.PRP (Platelet Rich Plasma) Tedavisi: Hastanın kendi kanından elde edilen plazma, cilt altına enjekte edilerek cilt hücrelerini uyarır ve yenilenmesini destekler. PRP tedavisi, cilt tonunu iyileştirir ve saç dökülmesini tedavi etmek için de kullanılabilir.Mezoterapi: Cilt altına vitaminler, mineraller ve diğer besleyici maddelerin enjekte edilmesiyle yapılan bir tedavi yöntemidir. Mezoterapi, cildin nem dengesini artırır ve gençleştirici etkiler sağlar.Vücut Şekillendirme: Kavitasyon, radiofrekan ve kriyolipoliz gibi teknolojiler kullanılarak yağ azaltma ve vücut kontürünü iyileştirme amaçlanır. Bu yöntemler, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan bölgesel yağlanmayı azaltabilir.Medikal estetik, kişisel güzellik hedeflerini destekleyen ve genel estetik görünümü geliştiren bir yaklaşımdır. Bu alandaki uygulamalar, genellikle minimal iyileşme süresi ve düşük risk profili sunar, bu da hastaların günlük yaşamlarına hızlı bir şekilde dönmelerine olanak tanır. Medikal estetik uzmanları, bireylerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş tedavi planları oluşturarak, en iyi sonuçları elde etmeye çalışır.

Alternatif tıp, geleneksel tıp yöntemlerinin dışında kalan, genellikle doğal ve tamamlayıcı yaklaşımlar sunan bir sağlık uygulamaları grubudur. Alternatif tıp, çeşitli sağlık sorunlarını tedavi etmek, genel sağlık durumunu iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için doğal ve holistik yöntemler sunar. Bu yöntemler, genellikle bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlık durumunu bütüncül bir şekilde ele alır.Alternatif tıbbın başlıca uygulama alanları şunlardır:Ozon Terapi: Ozon gazının medikal amaçlarla vücuda uygulanmasıdır. Ozon terapi, vücudun oksijenlenmesini artırarak, bağışıklık sistemini güçlendirmeyi ve çeşitli sağlık sorunlarını tedavi etmeyi hedefler.Nöral Terapi: Sinir sisteminin düzeltilmesi ve çeşitli ağrıların hafifletilmesi için yapılan bir tedavi yöntemidir. Nöral terapi, sinir yollarına lokal anestezikler enjekte ederek, ağrı ve diğer semptomları tedavi eder.Akupunktur: Geleneksel Çin tıbbına dayanan bir yöntemdir. İnce iğneler, vücudun belirli noktalarına yerleştirilir ve bu sayede enerji akışının dengelenmesi, ağrıların hafifletilmesi ve çeşitli sağlık sorunlarının tedavi edilmesi hedeflenir.Homeopati: Doğal maddelerin çok düşük dozlarda kullanıldığı bir tedavi sistemidir. Homeopatik ilaçlar, hastalığın semptomlarını tedavi etmek için benzerlik ilkesine dayanır ve vücudun kendini iyileştirme yeteneğini destekler.Osteopati: Vücudun kas-iskelet sistemini, organları ve diğer dokuları manipüle ederek tedavi eden bir yaklaşımdır. Osteopatlar, vücudun yapısal bütünlüğünü koruyarak sağlık sorunlarını yönetmeye çalışır.Enerji Terapileri: Reiki, Qigong ve diğer enerji terapileri, vücuttaki enerji akışını düzenlemeyi ve dengelemeyi amaçlar. Bu yöntemler, stres azaltma, rahatlama ve genel sağlık iyileştirmeyi hedefler.Bitkisel Tedaviler: Doğal bitkiler ve bitkisel özler kullanılarak yapılan tedavilerdir. Bitkisel ilaçlar, çaylar, kapsüller ve tentürler gibi çeşitli formüller içerir. Bu tedavi yöntemleri, genellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek, sindirim sorunlarını gidermek ve genel sağlığı desteklemek amacıyla kullanılır.Masaj ve Manuel Terapi: Kasları, bağ dokularını ve eklemleri rahatlatmak için çeşitli masaj teknikleri ve manuel terapi yöntemleri kullanılır. Bu uygulamalar, ağrı yönetimi ve genel iyilik hali için destek sağlar.Aromaterapi: Esansiyel yağların, koku duyusu ve cilt yoluyla uygulandığı bir tedavi yöntemidir. Aromaterapi, stres azaltma, rahatlama ve ruhsal dengeyi sağlama amacıyla kullanılır.Alternatif tıp, genellikle bireylerin genel sağlığını iyileştirmeyi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. Bu yöntemler, kişisel sağlık ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş tedavi planları sunar ve genellikle doğal, minimal yan etkili yaklaşımlar olarak kabul edilir. Ancak, alternatif tıp uygulamalarının her zaman bilimsel olarak kanıtlanmış etkinlikleri olup olmadığını göz önünde bulundurarak, bir sağlık profesyoneli ile birlikte kullanılmaları önerilir.